Ege Denizi’nde Küçük Ölçekli Balıkçıların Deniz Kaplumbağaları Hakkındaki Bilgi Düzeyleri ve Bu Canlılara Karşı Olan Tutumları

Dünya denizlerinde dağılım gösteren 8 deniz kaplumbağası türünden özellikle Caretta caretta (Linnaeus, 1758) ve Chelonia mydas (Linnaeus, 1758)’ın Türkiye Akdeniz sahillerinde hem beslenme hem de üreme amaçlı bulundukları bilinmektedir. Sadece birkaç deri sırtlı kaplumbağa (Dermochelys coriacea Vandelli, 1761) Akdeniz'e Atlantik'ten girer ve Akdeniz’de ürememelerine rağmen havzanın her yerinde bulunabilir (Casale ve ark., 2003). Deniz kaplumbağalarının hareketleri ile ilgili bilgiler 1950’lerden beri yakalama-işaretleme-tekrar yakalama teknikleri ile çalışılmıştır (Hendrickson, 1958). Akdeniz’de 2000 ergin dişi C. caretta ve 500 ergin dişi C. mydas türü bulunmakta olup, C. carretta dişilerinin %40 ve C. mydas dişilerinin %80’i Türkiye Akdeniz sahillerine yuvalamaktadır (Dekamer, 2017). Türkiye’de ticari amaçlı su ürünleri avcılığını düzenleyen 2016/35 tebliğin “Avlanması Yasak Türler” başlıklı 16. Maddesine göre C. caretta, C. mydas ve D. coricea türlerinin bütün sularımızda avlanması, toplanması, gemilerde bulundurulması, karaya çıkartılması, nakledilmesi ve satılması yasaktır (Anonim, 2016). Doğu Akdeniz’de deniz kaplumbağası popülasyonu, 20. yüzyılın ilk yarısında hedef tür olarak ciddi istismar edilmiştir. Günümüzde ise bu kaplumbağa popülasyonları için en önemli tehditler; yuva alanlarındaki antropojenik etkiler ve balıkçılık ile olan etkileşimdir (Casale, 2008). Dünya genelinde deniz kaplumbağaları ile ilgili çalışmalar daha çok dağılımları ve üremeleri üzerindir (Bolten, 2003; Bowen ve Karl, 2007; Ergene ve ark., 2007; Kaska ve ark., 2008; Mrosovsky, 2008; Casale ve Margaritoulis, 2010; Dekamer, 2017) Türkiye sularında da deniz kaplumbağaları ile ilgili gerçekleştirilen çalışmalar ağırlıklı olarak türlerin yoğun dağılım gösterdiği Akdeniz sularını kapsamaktadır (Baran ve Kasparek, 1989; Ergene ve ark., 2007; Kusetoğulları, 2011; Avşar ve ark., 2018; Dekamer, 2018). Ege kıyılarında bu türlerin son zamanlardaki bolluk durumları, beslenme ve üreme dönemlerindeki göçleri, av araçları ile etkileşimleri, hedef dışı avcılığı üzerinedir. Balıkçıların tutumları hakkında bilgiler oldukça sınırlı ya da tam bilinmemektedir. Bunun yanında, geçtiğimiz yüzyıl boyunca gelişen teknolojinin balıkçılıkta uygulanmaya başlamasıyla (Ör. Echosounder ve sonarın kullanımı, sentetik materyellerin ağ yapımında kullanılması vb.) avcılık baskısı artmış, ayrıca giderek artan iklim değişikliği dünya çapında deniz ekosistemleri üzerinde zararlı etkiler yaratmıştır (Jackson ve ark., 2001; Lewison ve ark., 2004; Kelleher, 2005; Lewison ve Crowder, 2007; Soykan ve ark., 2008; Casale, 2011). Ayrıca, ekosistem üzerindeki bu zararlı etki kaplumbağa popülasyonunuda etkilemektedir (Lutcavage ve ark., 1997; Campbell ve Lagueux, 2005; Hawkes ve ark., 2009; Witt ve ark., 2010; Casale, 2011).

 

Ege bölgesinde 4027 balıkçı tekne sayısı bulunmaktadır. Bu sayı Türkiye balıkçılık filosunun yaklaşık %30’unu oluşturmaktadır. Ege denizi balıkçı filosunun büyük çoğunluğunu ise (%92) küçük ölçekli balıkçılık teşkil etmektedir (TUİK, 2018). Her ne kadar küçük ölçekli balıkçılık, av gücü ve üretim açısından büyük ölçekli balıkçılar kadar etkili olmasa da deniz kaplumbağaları açısından ortak alanları kullandıkları için daha fazla etkileşim içerisindedirler (Esenlioğulları Mete ve Tosunoğlu, 2019). Tüm dünya denizlerinde dağılım gösteren deniz kaplumbağaları ölümlerinin, büyük bir çoğunluğunun temel nedeninin balıkçılıktan kaynaklandığı bildirilmektedir (Eckert, 1999; IAC, 2006; Casale ve Margaritoulis, 2010; WWF, 2017).

 

Bu çalışmada, Ege denizi kıyılarında gerek kooperatiflere üye olarak gerekse üye olmadan aktif avcılık yapan balıkçıların deniz kaplumbağaları hakkındaki genel bilgileri, bu canlılara olan yaklaşımları ve bakış açıları araştırılmıştır. Elde edilen bulgulardan, deniz kaplumbağalarının Ege kıyılarında güncel dağılım hakkında da bir fikir oluşmuştur. Çalışma, Türkiye’nin Ege kıyılarında ticari balıkçıların deniz kaplumbağaları ile ilgili bilgi düzeyleri ve bu canlılara olan bakış açılarını ve tutumlarını ortaya koyan ilk çalışmadır.

 

Materyal ve Yöntem

Çalışma, Ege Denizi kıyıları boyunca Çanakkale, Balıkesir, İzmir, Aydın ve Muğla illeri ile bu illere bağlı 34 ilçe ve bu ilçelerdeki 98 kooperatife bağlı 404 balıkçı yüz yüze anket çalışması yapılarak gerçekleştirilmiştir (Tablo 1). Anket çalışmaları Ağustos 2016 - Ekim 2017 tarihleri arasında yürütülmüştür. Ayrıca çeşitli ortamlarda bilgilendirici sunumlar ve broşürler ile balıkçıların deniz kaplumbağaları hakkında bilgi düzeyleri ve bakış açılarında olumlu etkiler yaratabilmek amacı ile bu türler hakkında daha fazla bir farkındalık oluşturulmaya çalışılmıştır. Bu kapsamda balıkçıların günümüz şartlarında deniz kaplumbağalarına olan yaklaşımları ve tutumları, zamana ve alana göre ortaya çıkarılmaya çalışılmış ve sergilenen ön yargıların, olumsuz yaklaşım ve tutumların azaltılmasına yönelik farkındalıklara değinilmiştir.

Farkındalık ve sürdürülebilirliği ile ilgili balıkçıların tutumları hakkında kaplumbağaların ekosistem için neden gerekli olduğunu, hangi türlerin sularımızda dağılım gösterdiği, kaplumbağaların hayat döngülerini, yaralı bir kaplumbağaya nasıl bir ön müdahale edilmesi gerektiği ve ayrıca katılım ve iş birliğine (kaplumbağaların sürdürülebilirliği için araştırma projelerinde gönüllü katılımları) yönelik sorular sorulmuştur. Toplanan verilerin gizliliği ve isimlerinin korunacağı hakkında görüşülen her balıkçıya bilgilendirme yapılmıştır. Görüşmeler, balıkçılar sözlü olarak ankete katılmayı kabul ettikten sonra gerçekleştirilmiştir. Yüz yüze görüşmeler ve anket çalışması doğrudan limanlarda, balıkçı gemilerinde ve kooperatif binalarında düzenlenmiştir. Anket soruları balıkçıların deniz kaplumbağaları hakkında bilgilerini ve bakış açılarını araştırmak amaçlı olduğu için açık uçlu sorulardan yararlanılmıştır.

 

Anketin tamamlanmasından sonra aynı yerlerde balıkçılara bilgilendirici sunumlar da yapılmıştır. Sunumlar ile balıkçıların deniz kaplumbağalarına olan yaklaşımları ve tutumları, zamana ve alana göre ortaya çıkarılmaya çalışılmış ve sergilenen ön yargıların, olumsuz yaklaşım ve tutumların azaltılmasına yönelik farkındalıklara değinilmiştir. Son aşamada ise balıkçılara ve kooperatif başkanlarına sularımızda dağılım gösteren kaplumbağaları morfolojik özelliklerini tanıtan broşürler dağıtılmıştır.